Ağ güvenliği günümüzde hayati öneme sahip bir konudur. İnternet üzerinden gerçekleştirilen işlemlerin artmasıyla birlikte, siber saldırıların da giderek arttığına şahit oluyoruz. Bu nedenle, işletmelerin ve bireylerin ağ güvenliğine özen göstermesi gerekiyor. Ağ güvenliği denince akla gelen en önemli konulardan biri de sızma testleridir. Sızma testleri, bir ağın güvenlik seviyesini ölçmek için gerçekleştirilen denemelerdir. Bu testler sayesinde, ağdaki zayıf noktalar tespit edilerek önlem alınabilir ve saldırılara karşı önlem alınabilir.
Güvenlik Duvarları
Güvenlik duvarları, bilgisayar ağlarını çeşitli tehditlere karşı koruyan yazılım veya donanım cihazlarıdır. Çalışma prensipleri, ağdaki trafiği izleyip, belirli kurallara bağlı olarak bloke etmek veya izin vermek şeklindedir. Güvenlik duvarları, firewall olarak da adlandırılır.
Güvenlik duvarları sıfır güven politikası benimsemiştir. Bu politikaya göre, ağ dışından herhangi bir istek varsayılan olarak engellenir. Bu engellenen istekler arasında, bilgisayar korsanları, kötü amaçlı yazılımlar ve spam e-postalar yer alır.
Güvenlik duvarlarının etkili olmasının temel yolu, belirli bir hata tespit edip buna karşı önlem almasıdır. Bunun için, yazılım ve donanım seviyesinde, sızma testleri yapmak gereklidir. Güvenlik açıklarını tespit ederek, bu açıkları kapatmak için önlemler alınabilir.
Güvenlik duvarlarının kullanımı, bilgisayar ağlarına birinci sınıf koruma sağlar. Ancak, sadece güvenlik duvarlarının kullanımı yeterli değildir. Güvenlik duvarlarının tam olarak işlevsel olması için, sürekli olarak güncelleme yapılması, güvenlik duvarı kurallarının doğru bir şekilde tanımlanması ve ağdaki tüm cihazların güvenliğinin kontrol edilmesi gereklidir.
Şifreleme
Şifreleme, ağ güvenliği için oldukça önemli bir konudur. Farklı şifreleme yöntemleri arasında simetrik ve asimetrik şifreleme bulunmaktadır.
Simetrik şifreleme, aynı anahtarın kullanıldığı bir şifreleme yöntemidir. Dezavantajı, anahtarın güvenliği ile ilgilidir. Bu yöntemde, anahtarın karşı tarafa iletilmesi sırasında güvenli bir ortam sağlanmalıdır. DES (Data Encryption Standard) bu yöntemin bir örneğidir. Ancak artık güncel olmadığı için kullanımı önerilmez. AES (Advanced Encryption Standard) ise popüler bir simetrik şifreleme yöntemidir.
Asimetrik şifreleme ise iki ayrı anahtarın kullanıldığı bir şifreleme yöntemidir. Bu yöntemde, açık anahtar biriyle paylaşılırken, özel anahtar yalnızca sahibi tarafından kullanılır. Bu yöntem sayesinde güvenliği artırılır ve anahtarların paylaşımı sırasında güvenli bir ortam gerektirmez. RSA ve DSA bu yöntemin örnekleridir.
Güvenli olmayan şifreleme yöntemleri arasında WEP (Wired Equivalent Privacy) ve TKIP (Temporal Key Integrity Protocol) bulunmaktadır. Bu yöntemlerin güvenliği, kullanımı sırasında kolayca kırılabildiği için önerilmemektedir. WPA (Wi-Fi Protected Access) ve WPA2 ise güvenli kabul edilen şifreleme yöntemleridir.
Simetrik Şifreleme
Simetrik şifreleme, mesajın hem şifrelenmesi hem de deşifrelenmesi için aynı anahtarın kullanıldığı bir şifreleme yöntemidir. Bu yöntemde gönderilen mesajın şifrelenmesi için bir anahtar oluşturulur ve bu anahtar mesajın alıcısına iletilir. Alıcı, mesajı anahtar kullanarak şifresini çözer ve okunaklı hale getirir.
Simetrik şifreleme yönteminin bir dezavantajı, anahtarın güvenli bir şekilde iletilmesi veya paylaşılması gerektiğidir. Bu nedenle, anahtarın çalınması veya ele geçirilmesi durumunda, mesajın şifresini çözmek kolaylaşabilir. Ayrıca, bu yöntemde kullanılan anahtar uzunluğu sınırlıdır, bu da anahtarın tahmin edilmesi daha kolay hale getirir.
Simetrik şifreleme yöntemleri arasında yaygın olarak kullanılanlardan biri DES’tir. Ancak, DES’in artık kullanımının önerilmemesinin nedeni, güvenlik açıkları nedeniyle çözülmesinin daha kolay hale gelmesidir. Bunun yerine, AES gibi daha güvenli simetrik şifreleme yöntemleri tercih edilmelidir.
DES
DES (Data Encryption Standard), bir simetrik şifreleme algoritmasıdır. 56-bit şifreleme anahtarı kullanır ve blok şifreleme yöntemiyle çalışır. DES, 1970’lerde ilk olarak geliştirildi ve uzun yıllar boyunca dünyanın en güçlü şifreleme yöntemlerinden biri olarak kabul edildi.
Ancak, zamanla DES, teknolojik ilerlemelere uyum sağlayamadı ve artık güvenli kabul edilmiyor. Anahtar uzunluğu yetersiz olduğu için, günümüzde DES kullanarak iletişim kurmak, bir saldırganın şifreyi çözmesini kolaylaştırabilir. Bu nedenle, DES yerine daha güçlü şifreleme yöntemleri önerilmektedir, en popüler olanı AES (Advanced Encryption Standard) olarak kabul edilir.
AES
AES yani Advanced Encryption Standard, simetrik şifreleme yöntemlerinden biridir. AES, elektronik cihazlarda kullanılan güvenli veri şifreleme standardıdır. AES, bilgisayarlar arasındaki veri alışverişlerinde güvenliği sağlamak için geniş bir kullanım alanına sahiptir. AES, DES’den daha güvenilir bir şifreleme yöntemidir. AES, 128, 192 ve 256 bit anahtar uzunluğuna sahip olacak şekilde üç versiyonda bulunur. Kısa anahtarlar nedeniyle DES, güvenli bir şifreleme yöntemi olarak artık kullanımı önerilmemektedir. AES, büyük şirketler ve hükümet kurumları gibi önde gelen kuruluşlar tarafından güvenliği sağlamak için kullanılmaktadır.
Asimetrik Şifreleme
Asimetrik şifreleme, iki farklı anahtar kullanır ve kullanım senaryoları diğer şifreleme yöntemlerinden farklıdır. Her kullanıcının bir anahtarı vardır; biri genel anahtar olarak adlandırılırken, diğeri özel anahtar olarak adlandırılır. Bir kullanıcının genel anahtarının kullanılması, özel anahtarını kullanarak sadece bu kullanıcının okuyabileceği bir mesajı şifrelemek için kullanılır. Bu nedenle, asimetrik şifreleme yöntemi güvenli bir şekilde veri alışverişinde kullanılır. SSL, SSH ve diğer kriptografik protokoller, asimetrik şifreleme yöntemlerine göre yapılandırılmıştır.
Sızma Testleri
Sızma testleri, bir ağın güvenliğinin test edilmesini amaçlayan bir tür testtir. Bu testler, ağdaki zayıf noktaları bulmak ve çözümler üretmek için kullanılır. Sızma testleri iki türde yapılır: dıştan ve içten. Dıtan test, bir saldırganın ağa nasıl sızabileceğini belirlemeye çalışırken, içten test, bir ağ yöneticisi tarafından yürütülen bir testtir. Bu testler, kullanıcı hesapları, yazılım güncellemeleri ve güvenlik açıkları gibi ağın farklı bileşenleri üzerinde test edilirler. Testler, ağ yöneticilerinin geniş ağlarında tüm zayıf noktaları bulmalarına ve çözmelerine yardımcı olur.
Açık Kaynak İstihbaratı
Açık kaynak istihbaratı, birçok hacker’ın ağ güvenliği konusunda yararlandığı bir araçtır. Bu bilgi, internet’teki açık kaynaklardan toplanır ve kullanıma sunulur. Açık kaynak istihbaratı toplamak için birkaç teknik vardır. Birincisi, sosyal medya platformlarında arama yaparak, örneğin, hedefin Instagram hesabını aramasına izin verilebilir. İkincisi, hedef şirketin web sitesinde, bloglarında, haberlerinde veya iş ilanlarında yayınlanan bilgiler toplanabilir. Bir diğer teknik ise hedef şirketin ağ trafiğini izlemektir, bu sayede çıkış noktaları ve potansiyel zayıf noktalar keşfedilebilir. Toplanan bilgiler, saldırı stratejilerinde ve sızma testlerinde kullanılır. Açık kaynak istihbaratında uzmanlaşmış bir sızma testi şirketi, hedef şirketin güvenliğinin nasıl sağlanabileceği konusunda değerli bir analiz sunabilir.
Ağ Tarayıcıları
Ağ tarayıcıları, bir ağ üzerindeki cihazları taramak ve birçok güvenlik açığı tespit etmek için kullanılan araçlardır. Bu araçlar, birçok çeşitli işletim sistemleri ve ağ protokollerindeki açıkları tespit edebilirler. Ağ tarayıcıları, birçok farklı modda çalışarak ağa farklı açılardan bakabilen araçlardır.
Birçok ağ tarayıcısı, grafiksel bir arayüz kullanarak çalışır ve bu nedenle kullanımı oldukça kolaydır. Bununla birlikte, bazı ağ tarayıcıları komut satırı tarafından kullanılabilir ve daha gelişmiş sonuçlar üretebilirler.
- Ağ tarayıcıları, açık portlar, hizmetler ve ana bilgisayarlar gibi birçok farklı internet protokolü ayarlarını tarayabilirler.
- Bazı ağ tarayıcıları, zayıf parolalar gibi güvenlik açıklarını veya ağdaki güncel olmayan cihazları tespit edebilir.
- Ağ tarayıcıları, birçok çeşitli test senaryosunu çalıştırarak ağdaki tüm cihazların ne kadar güvende olduklarını değerlendirebilirler.
Ağ tarayıcıları, ağ güvenliği için önemli bir araçtır. Ağdaki tüm güvenlik açıklarını bulmak için düzenli olarak kullanılması önerilir.
Exploitler
Exploitler Ağ güvenliğinin en büyük tehditlerinden biridir. Bu, bilgisayar korsanlarının sistemlerin güvenlik açıklarını tespit etmesi ve bu açıkları kullanarak sisteme yetkisiz erişim sağlaması anlamına gelir. Exploitler, çeşitli türleriyle bilinen ve farklı amaçlar için kullanılan yazılımlardır. Bu türler arasında Puffer saldırısı, XSS (Cross-Site Scripting), gövde enjeksiyonu, tampon taşması, DLL saldırıları ve daha birçok farklı tür bulunmaktadır. Bu saldırı tipleri, farklı açıkların istismar edilmesinden kaynaklanır ve kullanılan yöntemler değişebilir. Exploitlere karşı koymak için sistemlerin güncel ve güvenilir yazılımlarla korunması ve güçlü şifreleme yöntemlerinin kullanılması önemlidir.
Önemli Ağ Güvenliği Araçları
Ağ güvenliği söz konusu olduğunda, Nmap, Metasploit ve Nessus gibi araçlar, saldırganların potansiyel zayıf noktaları keşfetmek için kullandıkları en popüler araçlardan bazılarıdır. Nmap, hedef ağdaki bağlantı noktalarını taramak ve hedef ağın haritasını oluşturmak gibi basit görevler için kullanılır. Metasploit Framework, saldırganların güvenlik açıklarını kullanarak hedef sistemlere sızmalarına yardımcı olan bir araçtır. Nessus, ağdaki açıkları tespit etmek için kapsamlı bir zafiyet testi yazılımıdır. Bu araçlar, ağ güvenliği uzmanlarının zayıf noktaları tespit etmelerine ve ağ güvenliğini arttırmak için gereken önlemleri almalarına yardımcı olabilir.